Kardiyopulmoner resüsitasyon sırasında USG ile karotis arter kompresyonu göğüs basıları devam ederken ROSC’u belirleyebilir mi? Giriş Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) sırasında nabız kontrollerinin nasıl yapılması gerektiği konusunda birçok çalışma mevcuttur. Manuel palpasyon yöntemi hala standart nabız kontrol yöntemi olarak kullanılmakta iken birçok çalışma bu yöntemin güvenilir olmadığını ve önerilen 10 saniyelik nabız kontrol süresini aştığını göstermiştir1–3. Acil servis hekimlerinin belki de en büyük yardımcısı haline gelen Ultrasonografi bu noktada da bize yardımcı olma konusunda etkilidir. Literatür incelemesi Yatak başı ultrasonografi (POCUS: Point-of-care-ultrasonography) görünür kardiyak aktiviteyi ve kardiyopulmoner arrestin geri döndürülebilir nedenlerini belirlemek için kullanılabilir4,5. Ancak kardiyak USG bakısının, göğüs kompresyonları arasındaki süreyi uzatabileceğine dair endişeler mevcuttur6. Yapılan yakın dönemli çalışmalar ise karotis arterden USG ile nabız kontrolünün göğüs basılarına müdahale etmediği için spontan dolaşımın geri dönüşünü (ROSC) tahmin edebileceği ve CPR sırasındaki nabız aralıklarını kısaltabileceğini göstermiştir7,8. Bazı çalşımalar USG ile karotis arter nabız kontrolünün manuel palpasyona göre ROSC belirlemede daha üstün olduğunu belirtmektedir9,10. CPR sırasında ROSC tahmini için karotis arterin USG ile görüntülemesi üzerine çalışmaların yoğunlaşması ile birlikte Simard RD ve arkadaşları yayınladıkları vaka serisinde11 karotisten nabız kontrolü için yeni bir yöntemi ileri sürmüşlerdir. Gerçekten nabızsız hastalarda, hem arteriyel hem de venöz dolaşım olmayacaktır. Böylece hem arter hem de ven, bir ultrasonografi probu kullanılarak cilde basınç uygulandığında kolayca sıkıştırılabilinecektir. Ancak, merkezi perfüzyonu olan bir hastada ise ultrasonografide görünür pulsasyonlara sahip, sıkıştırılamayan bir arter görünecektir. Böylece ROSC belirlenmesi arter kompresyonuna göre yapılabilinecektir. Bu çalışmayı örnek alan ve bugün anlatmak istediğim makalede ise karotis arterin kompresyonunu sadece nabız kontrolleri sırasında değil göğüs basıları devam ederken de kullanabileceğimizi ileri sürmektedir12. Bu makaleye göre kardiyopulmoner resüsitasyon sırasında normal kalp debisinin %20-40’ı sağlanabileceğinden13 karotis arterin göğüs basısı ile kompresyonu kaybolmayacaktır. Dolaşım tekrar sağlandığında ise arter kompresyonu ortadan kalkacaktır. Belki de resüsitasyon uygulamalarını değiştirebilecek bu makaleden kısaca bahsedeceğim. Keyifli okumalar dilerim. Makale sunumu Amaç Kang SY ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada12 yeni bir nabız kontrol tekniği olan bir ultrasonografi probu kullanılarak karotid arter kompresyonunun (POCUS-CAC) manuel palpasyona kıyasla nabız kontrol sürelerini azaltıp azaltamayacağını belirlemek amaçlanmış. Ayrıca devam eden göğüs basıları sırasında uygulanan POCUS-CAC ile ROSC tahmin edebilir miyiz sorusuna cevap aranmış. Materyal metod Araştırma 3. Basamak bir akademik tıp merkezinde 1 yıl süreyle yürütülmüş. Acil serviste CPR uygulanan hastane dışı kardiyak arrest (OHCA) veya hastane içi kardiyak arrest (IHCA) olan 18 yaş ve üstü hastaları dahil etmişler ve baş ve boyun travması nedeniyle ultrason uygulama güçlüğü olan, önceki boyun cerrahisi veya kitlesinin neden olduğu anatomik deformitesi olan ve CPR'nin erken kesilmesi veya başka nedenlerle ultrasonografi uygulanamayan hastalar çalışma dışı bırakılmış. Tüm hastalara kılavuz bilgisi dahilinde CPR başlanmış ve bir kurtarıcı tarafından yatak başı ultrasonografisi- karotis arter kompresyonu (POCUS-CAC) olarak adlandırdıkları ultrasonografi uygulaması yapılmış. USG sonuçlarına kör olan başka bir kurtarııcı tarafından da 2 dakikada bir femoral arterin manuel palpayonu yapılarak EKG ritmi ile birlikte hastada ROSC sağlanıp sağlanmadığını kontrol edilmiş. Resüsitasyona nabız kontrolü için verilen aralıklarda hem POCUS-CAC hem de manuel palpasyon ile nabız ...
Kardiyopulmoner resüsitasyon sırasında USG ile karotis arter kompresyonu göğüs basıları devam ederken ROSC’u belirleyebilir mi?
Giriş
Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) sırasında nabız kontrollerinin nasıl yapılması gerektiği konusunda birçok çalışma mevcuttur. Manuel palpasyon yöntemi hala standart nabız kontrol yöntemi olarak kullanılmakta iken birçok çalışma bu yöntemin güvenilir olmadığını ve önerilen 10 saniyelik nabız kontrol süresini aştığını göstermiştir1–3. Acil servis hekimlerinin belki de en büyük yardımcısı haline gelen Ultrasonografi bu noktada da bize yardımcı olma konusunda etkilidir.
Literatür incelemesi
Yatak başı ultrasonografi (POCUS: Point-of-care-ultrasonography) görünür kardiyak aktiviteyi ve kardiyopulmoner arrestin geri döndürülebilir nedenlerini belirlemek için kullanılabilir4,5. Ancak kardiyak USG bakısının, göğüs kompresyonları arasındaki süreyi uzatabileceğine dair endişeler mevcuttur6. Yapılan yakın dönemli çalışmalar ise karotis arterden USG ile nabız kontrolünün göğüs basılarına müdahale etmediği için spontan dolaşımın geri dönüşünü (ROSC) tahmin edebileceği ve CPR sırasındaki nabız aralıklarını kısaltabileceğini göstermiştir7,8. Bazı çalşımalar USG ile karotis arter nabız kontrolünün manuel palpasyona göre ROSC belirlemede daha üstün olduğunu belirtmektedir9,10.
CPR sırasında ROSC tahmini için karotis arterin USG ile görüntülemesi üzerine çalışmaların yoğunlaşması ile birlikte Simard RD ve arkadaşları yayınladıkları vaka serisinde11 karotisten nabız kontrolü için yeni bir yöntemi ileri sürmüşlerdir. Gerçekten nabızsız hastalarda, hem arteriyel hem de venöz dolaşım olmayacaktır. Böylece hem arter hem de ven, bir ultrasonografi probu kullanılarak cilde basınç uygulandığında kolayca sıkıştırılabilinecektir. Ancak, merkezi perfüzyonu olan bir hastada ise ultrasonografide görünür pulsasyonlara sahip, sıkıştırılamayan bir arter görünecektir. Böylece ROSC belirlenmesi arter kompresyonuna göre yapılabilinecektir. Bu çalışmayı örnek alan ve bugün anlatmak istediğim makalede ise karotis arterin kompresyonunu sadece nabız kontrolleri sırasında değil göğüs basıları devam ederken de kullanabileceğimizi ileri sürmektedir12. Bu makaleye göre kardiyopulmoner resüsitasyon sırasında normal kalp debisinin %20-40’ı sağlanabileceğinden13 karotis arterin göğüs basısı ile kompresyonu kaybolmayacaktır. Dolaşım tekrar sağlandığında ise arter kompresyonu ortadan kalkacaktır. Belki de resüsitasyon uygulamalarını değiştirebilecek bu makaleden kısaca bahsedeceğim. Keyifli okumalar dilerim.
Makale sunumu
Amaç
Kang SY ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada12 yeni bir nabız kontrol tekniği olan bir ultrasonografi probu kullanılarak karotid arter kompresyonunun (POCUS-CAC) manuel palpasyona kıyasla nabız kontrol sürelerini azaltıp azaltamayacağını belirlemek amaçlanmış. Ayrıca devam eden göğüs basıları sırasında uygulanan POCUS-CAC ile ROSC tahmin edebilir miyiz sorusuna cevap aranmış.
Materyal metod
Araştırma 3. Basamak bir akademik tıp merkezinde 1 yıl süreyle yürütülmüş. Acil serviste CPR uygulanan hastane dışı kardiyak arrest (OHCA) veya hastane içi kardiyak arrest (IHCA) olan 18 yaş ve üstü hastaları dahil etmişler ve baş ve boyun travması nedeniyle ultrason uygulama güçlüğü olan, önceki boyun cerrahisi veya kitlesinin neden olduğu anatomik deformitesi olan ve CPR'nin erken kesilmesi veya başka nedenlerle ultrasonografi uygulanamayan hastalar çalışma dışı bırakılmış.
Tüm hastalara kılavuz bilgisi dahilinde CPR başlanmış ve bir kurtarıcı tarafından yatak başı ultrasonografisi- karotis arter kompresyonu (POCUS-CAC) olarak adlandırdıkları ultrasonografi uygulaması yapılmış.